Troll Şehir Çemizgezek

Öncelikle herkese merhaba bu yazımızda Çemizgezek ilçesinin tarihini,kültürünü,sporunu ele alacağız.Hem komik yönden hem de gerçekci bir şekilde dile getireceğiz. Çemizgezek ilçesinin adı ermeniceden gelmektedir ilk yerleşim sakinleri ermenilerdir. Önceden Elazığ iline bağlı olan ilçe sonradan Tunceli (Dersim) iline bağlanmıştır.Yöre halkı sıcakkanlı ve misafiri seven insanlardır.İlçeye ulaşım feribot üzerinden sağlanmaktadır.Kültürel özellikleri ile Elazığ ilinin etkisinde kalmıştır.Kış aylarında nüfusu az olurken yaz aylarında ise tatilcilerin gelmesi üzerine bayağı artmıştır. Çemizgezeğin önemli geçim kaynakları arasında hayvancılık, çiftçilik,köy koruculuğu vardır.İlçenin en önemli şansı ise Keban barajının ilçeden geçmesidir.İlçenin spor takımları bir dönem bulunurken, günümüz de bulunmamaktadır.Bir dönem Tunceli amatör liginde yer alan Çemizgezekspor maddi yetersizlik ve yeterli destek görmediği için kapanmıştır.Ancak ilçede spor tesisleri mevcuttur,yöre halkı futbol sporu başta olmak üzere,voleybol,yüzmek ve rafting sporunda da başarılı olmuştur. İlçenin en önemli sporcularından olan Çetin Kemal abimiz halen ilçede yaşamaktadır.Geçimini kahve'de çalışarak sağlamaktadır, lakabı çaycıdır.Ayrıca Çemizgezeğin kendine has yöresel ve köysel arası turnuvaları vardır.Her yıl düzenlenir bu turnuvalar,Özellikle İstanbul ilinde ikamet etmektedirler Çemizgezekliler.Çemizgezeğin dutu,köy peyniri,pestili,pekmezi meşhurdur.2015 yılı itibari ile halen golcü almasını istediğim takım olmuştur.Ayrıca futbol sohbetlerinde sürekli dalga geçilen takım olmuştur Kim bilir belki de yöre halkı bu sohbetlerin edilmesinden gurur duyuyordur.Özellikle Çemizgezek ilçesin de milli pişti daha doğrusu Oğuz Akın yaşamaktadır ve bir elde üç piştiyi kendi eline geçirmektedir. Çemizgezek ilçesinin bir diğer gurur kaynağı ise Akın Kuafördür bu kuaföre gelen müşteriler saç tıraşı olduktan sonra çok memnun ayrılırlar.Tekya park gibi parklarda halk güzel vakit geçirmektedir. Belediye başkanı seçimlerini en son CHP partisi kazanmıştır.Küçük kumluk gibi göre insanına açık yüzme yerleride bulunmaktadır.Yeni yapılan futbol sahasıda dikkatten kaçmamaktadır.Tunceli ilinin terör bölgesinde olması nedeniyle halk fazla akşamları spor yapamaz. Konum olarak dağlık bir yere kurulmuştur Çemizgezek ve 1994 yılında Ulukale köyüne yapılan baskında 7 köy sakini yaşamını yitirmiştir.İlçe'de çoğunlukla Türk ve Alevi kökenli insanlar yaşamaktadır. İlçe büyük göç vermiştir zamanında 1985 yılında nüfusu 15.000 iken günümüzde 2000 civarına  düşmüştür.Doğal hayvan bakımından'da ilçe zengindir:Dağ Keçisi,Vaşak,Keklik,Domuz vb. hayvanlar yaşamaktadır.İlçe'de telefonlar hatları mevcuttur ama sadece bir tane internet kafe vardır.Eskiden sadece sağlık ocağı varken günümüzde ise yeni bir devlet hastanesi yapılmıştır.İlçeye sefer yapan 2 tane otobüs firması vardır.İlçe'de genelde tekel büfeler vardır nedeni bilinmez ama ilçenin nüfusuna göre bayağı sıktır.İlçenin en büyük köyleri arasında Sarıbalta Ulukale,Akçapınar köyleri vardır. İlçe'de noter vardır,hotel ve düğün salonu da mevcuttur.Ayrıca Ulukale,Akçapınar ve şehir merkezinde karakol vardır.Atıcılık sektörü de gelişmiştir İstanbul ile arasında 18 saatten fazla yol vardır.Telefon bayileri fazla yoktur kısacası ilçe gelişememiştir.Tarihi kiliseler'de mevcuttur.İlçe'de Cem evi'de bulunmaktadır.Camii ve Cem evi olmasıyla ilçe iki mezhebi birlikte yaşamaktadır.Elimden geldiğince anlattım sürç-i lisan etmişsem affola kendinize iyi bakın... :)

İngiltere'de futbol

İngiltere'de futbol, modern futbol kurallarıüzerinde çok büyük bir etkisi olan İngiltere'defutbol ulusal bir spordur. İlk modern kanunlar 1863'te İngiltere'de yayınlandı. Ayrıca İngiltere, 40.000'den fazla futbol kulübü ile diğer ülkelerin hepsinin toplamından daha fazla kulübe sahiptir.
İngiltere, en eski futbol kulübüne (Sheffield F.C.), en eski profesyonel futbol kulübüne (Notts County FC), en eski futbol federasyonuna (İngiltere Futbol Federasyonu), ilk kurulan millî takıma, en eski eleme usulü turnuvaya (FA Cup) ve en eski ulusal lige (Football League) sahiptir. Bugün, İngiltere'nin en üst düzey ligi olan Premier League, dünyanın en popüler ve en zengin liglerinden biridir.
Dünyanın en ünlü kulüplerinden olan Manchester United, Liverpool FC, Arsenal ve Chelsea FC gibi takımlar İngiltere'de bulunmaktadır.
İngiltere Millî Futbol Takımı, bir defa Dünya Kupası'nı kazanmıştır (1966'da). Toplamda 5 İngiliz ekibi de UEFA Şampiyonlar Ligi'ni birinci olarak tamamlamıştır.
İngiliz futbol tarihi
Küresel futbol turnuvaları ilk kez 1863'te Londra'da bir sisteme sokulmuştur.
Lig sistemi
Football League, Aston Villa FC takımının direktörü William McGregor tarafından kurulduğunda dünyadaki tek profesyonel ligdi.
Kupa müsabakaları
Futbol piramidinin farklı seviyelerinden kulüplerin birbirleriyle karşılaştıkları birçok kupa müsabakası bulunmaktadır. İki büyük kupa karşılaşması FA Cup ve İngiltere Lig Kupası'dır. Bu kupaları kazanan kulüpler UEFA Avrupa Ligi'ne katılmaya hak kazanır.
Avrupa turnuvalarına katılım
Premier Lig'i ilk üçte bitiren takımlar UEFA Şampiyonlar Ligi'ne, dördüncü bitiren UEFA Şampiyonlar Ligi Playoff turuna gider. Önceki sene Şampiyonlar Ligi kupasını kazanan (eğer Şampiyonlar Ligi'ne katılmaya hak kazanamazsa) UEFA Avrupa Ligi'ne, FA Cup şampiyonu Avrupa Ligi Playoff turuna, İngiltere Ligi Kupası'nı kazanan Avrupa Ligi 3. ön eleme turuna katılmaya hak kazanır.
Millî takım
İngiltere Millî Futbol Takımı, İngiltere'yi uluslararası alanda temsil eder. Dünyanın en eski iki millî futbol takımından biridir (diğeri İskoçya'dır).
Stadyumlar
Wembley,Emirates,Stadium of Light,St James'Park,Old Trafford İngiltere'nin en büyük kapasiteye sahip 5 stadyumudur.
İngiltere'de Yılın Futbolcusu
(İngilizce: The Professional Footballers' Association Players' Player of the Year) İngiliz futbolundayılın en iyi oyuncusu olarak kararlaştırılan futbolcuya verilen ödüldür.
Ödül 1973-74 sezonundan beri verilmekle birlikte kazanan kişi Profesyonel Futbolcular Derneği Futbolcular Sendikası üyelerinin oyları ile belirlenir. Ödülün ilk kazananı Leeds United'ın savunma oyuncusu Norman Hunter olmuştur. Ödülü son kazanan oyuncu Luis Suárez'dir. 2014 yılı itibariyle ödülü sadece Mark Hughes, Alan Shearer, Thierry Henry, Cristiano Ronaldo ve Gareth Bale iki kez kazanabildiler ve bir sonraki yıl ödüllerini sadece Henry ve Ronaldo korumayı başarabildiler. Bu dörtlüden sadece Shearer ödülü iki farklı takımda kazandı. Bununla birlikte 23 yaş altı oyuncular için bir de İngiltere'de Yılın Genç Futbolcusu Ödülü bulunmaktadır.
İngiltere'de Yılın Genç Futbolcusu
(İngilizce: PFA Young Player of the Year), İngiltere Profesyonel Futbolcular Derneğinin tarafından  1973 yılından beri İngiltere'de Premier League takımlarında oynayan futbolcuları ödüllendiren organizasyon.

Manchester United 3-3 Galatasaray

Merhaba bu yazımızda 1993/1994 şampiyonlar ligi 2.tur mücadelesi olan Manchester United - Galatasaray maçını masaya yatıracağız.Şimdiden okuduğunuz için teşekkürler.1993'te ilk kez şampiyonlar ligi'nde yer alan Galatasaray, o yıl Manchester United ile Old Traffor'da tarihi bir maça çıktı.Bütün futbol otoritelerinin Galataray'ın bu maçtan fark yiyerek ayrılacağını düşünüyordu,İngiliz gazeteleri maça kadar Galatasaray kulübüyle dalga geçen manşetler atıyordu ve adeta küçük görüyordu.Yöneticiler ve oyuncular'da tedirgindi maç öncesi ortada gergin bir hava vardı acaba maçın sonucu ne olacak İngilizler emindi maçtan galip geleceklerinden ama Türklerin yanında Allah vardı.Ekim ayında İngiltere soğuk geçiyordu ama futbol oynanmak için zemin müsaitti.Maçın başlamasına yakın zamana doğru hem İngiliz hem de Türk taraftarlar Old Trafford'u yavaş yavaş dolduruyordu.Alex Ferguson İngiliz devi Manchester United soyunma odasında son taktiklerini veriyordu,Alex Ferguson'un adını çok duymuştu Türk taraftarlar ve Galatasaray futbol takımı ne kadar iyi bir hoca olduğunu biliyorlardı işte bu yüzden mi bilinmez ama İngiliz devi Manchester United takımından çekiniyorlardı.Galatasray futbol kulübünün başında ise Alman hoca Reiner Hollman bulunuyordu,Holmann yönetiminde Galatasaray kulübü oynadığı son 5 maçtan 3 galibiyet,1 mağlubiyet ve 1 beraberlikle sahadan ayrılmıştı Sarı Kırmızılı ekip.Manchester tarafında ise son 5 maçta 5 galibiyet ile harika ve flaş bir skorla İngiltere liginde devam ediyordu.Maçın başlamasına dakikalar kala stadyum dolmuştu ve maçı Danimarkalı hakem Peter Mikkelsen yönetiyordu. Deneyimli bir hakem olan Mikkelsen bu maçın kaderini verdiği kararlarla çizecekti.Spikerler ekran başında maç kadrolarını açıklıyordu Galatasaray futbol takımının ilk on birinde şu isimler bulunuyordu:Hayrettin Demirbaş,Bülent Korkmaz,Reinhard Stumpf,Falko Götz,Hamza Hamzaoğlu,Suat Kaya,Kubilay Türkyılmaz,Tugay Kerimoğlu,Hakan Şükür,Uğur Tütüneker,Arif Erdem.Manchester United kulübün ilk on biri ise Peter Schmeichel,Steve Bruce,Lee Martin,Garry Pallister,Roy Keane,Paul Ince,Bryan Robson,Ryan Giggs,Lee Sharpe,Eric Cantona,Mark Hugges gibi yıldızlardan oluşuyordu.Ve bugüne kadar toplam 7 kez karşılaşacaktı bu iki kulüp.Maç başlamıştı maçın başlarında ataklarıyla sıkıntı çıkaran İngilizler dakika 3'te Bryan Robson ile durumu 1-0 getirmişti,Galatasaray erken gol yediği için durumun ciddiyetini hemen kavramıştı.10 dakika sonra ise Hakan Şükür'ün (k.k) attığı golle 2-0 olmuştu durum,Galatasaray şok içerisindeydi kötü başlamıştı maça 13 dakika'da kalesinde 2 gol gören aslan hemen kolları sıvayarak maça asıldı.Dakika 16'dea hemen 3 dakika sonra Mükemmel ve olağanüstü bir gol atarak durumu 2-1 getirmişti aslan,golün ismi Arif Erdem'di.Maçın süresi hızlı bir şekilde geçiyordu aslan 2-1 gerideydi.Dakika 31 olmuştu Kubilay Türkyılmaz sahneye çıkmış durumu 2-2 yapan golü atmıştı.Cimbom İngilizlere soğuk duş yaratıyordu.Maçın ilk yarısı 2-2 bitmişti.Süre ilerlerken maç ortada gidip geliyordu ta ki dakika 63 olana kadar sahneye tekrar Kubilay çıkmıştı durumu 3-2 getiren golü atmıştı maç böyle giderse aslan evine güzel bir skor ile dönecekti.Ama futbolun cilvesi ortaya çıktı maçın bitmesine 9 dakika kala Eric Cantona durumu 3-3 yapan golü attı.Aslan 9 dakika kadar dirense eve mutlu son ile dönecekti.İngilizler sevinemediler bile çünkü rahat kazanacakları maçı 3-3 bitirmişlerdi.Galatasaray adına ise maç tuhaf bir şekilde bitmişti.2-0 geriye düştüğü maçta evine 3-3 skor ile dönüyordu ama maça damga vuran isim Arif Erdem'di genç Arifin attığı goldü,bu gol üzerinden yıllar geçse bile unutulmayan goller arasına girecekti.Ama Kubilay'ı da unutmamak lazım attığı 2 golle kendi kariyerinin en anlamlı maçına çıkmıştı.Schmeichel ise yediği golü unutamamaktadır.Resmen Arif doksana takmış ve örümcek ağlarını temizlemiştir.Gerçi Arif Erdem günümüzde Fetö terör örgütü üyesi olarak damga yemiştir ve aranmaktadır.Konumuz ile ilgisi yoktu ama yinede bilgilendirmek istedim.Rövanş maçında Galatasaray rakibi ile 0-0 berabere kalarak tur atlamıştır.Kısacası Aslan tarihinde Avrupa'da elde ettiği güzel başarılarına bir yenisini'de eklemiştir.Maçı kısacası anlatmak istedim sürç-i lisan ettiysem affola,kendinize iyi bakın... :)

Bundesliga'da yeni sezonun fikstürü belli oldu

Almanya Birinci Futbol Ligi'nde (Bundesliga) 2017-2018 sezonunun fikstürü belli oldu.Almanya Kulüpler Birliği (DFL) tarafından açıklanan fikstüre göre, 55. sezonun ilk maçı, 18 Ağustos'ta son şampiyon Bayern Münih ile Bayer Leverkusen arasında Allianz Arena'da oynanacak Bu karşılaşmanın dışında oynanan ilk hafta karşılaşmaları, 19-20 Ağustos'ta yapılacak ve 2017-2018 sezonunun 34 haftalık maratonu 12 Mayıs 2018'de tamamlanacak.Milli futbolcular Nuri Şahin, Ömer Toprak ve Emre Mor'un takımı Borussia Dortmund, ilk haftada Yunus Mallı ve Mario Gomez'in formasını giydiği Wolfsburg'a konuk olacak.Çağlar Söyüncü'nun oynadığı Freiburg da Eintracht Frankfurt'u konuk edecek.Bayern Münih, sezonun 10. haftasında, geçen sezonun ikincisi Leipzig, 11. haftada da Borussia Dortmund ile karşılaşacak.Rusya'da düzenlenecek 2018 FIFA Dünya Kupası'ndan dolayı devre arası kamp dönemi, önceki sezonlara göre daha kısa tutulacak.Bundesliga'da 17 hafta oynanacak sezonun ilk bölümü, 15-17 Aralık'ta yapılacak maçlarla sona erecek. Sezonun ikinci bölümü ise 12-15 Ocak 2018'deki 18. hafta maçlarıyla başlayacak.

Bundesliga'nın ilk hafta programı şöyle:

Bayern Münih-Bayer Leverkusen

Hoffenheim-Werder Bremen

Borussia Mönchengladbach-Köln

Hertha Berlin-Stuttgart

Freiburg-Eintracht Frankfurt

Schalke 04-Leipzig

Hamburg-Augsburg

Mainz 05-Hannover 96

Wolfsburg-Borussia Dortmund

Halı Saha Maçlarının Olmazsa Olmaz 11 Kolpası

1. ”Paslı oynuyoruz beyler”
Halı sahaya giderken, ısınırken dediklerinizi, motivasyon konuşmalarını unutun. Yerden oynamalar, kolektif, paslı futbol, yapılacak verkaçlar yalan, uzaktan şutlar, topu alıp tek başına gitmeler gerçek.
2. ‘’Kaleye biriniz geçsin ben çıkıyorum’’
Üst üste yediği gollerden sonra moral ve motivasyon olarak dibi gören kaleci repliği.
3. ‘’Allah’ını seven defansa gelsin!’’
Her halı saha oyuncusu, derinliklerinde ‘’fırsatçı yıldız golcü’’ ruhunun olduğunu düşünerek ileri çıkar. Defansta kalanın isyanları yakarışları pek fayda etmez.
4. ‘’Kanka ters ayağıma geldi’’
Şut çeken takım arkadaşınızdan, dağa taşa gönderdiği toptan sonra duyacağınız ilk tepki. O top hiçbir zaman ayağına oturmamıştır zaten.
5. ‘’Beyler şu sigarayı bırakalım artık ya’’
Maça başlamadan önce son bir fırt sigara içip sahaya giren takım arkadaşı repliğidir. Tabelada dakika 20’yi gösterirken dili dışarıya çıkmış, kesilmiştir.
6. ‘’Karşı takımın kalecisi çok iyi abi’’
Maç öncesinde kendisinin forvet oynamak için yaratıldığını iddia eden arkadaşınızın pozisyonları teker teker harcadıktan sonra kullandığı klişe.
7. ‘’Beyler ayarlayalım da her cumartesi yapalım ya’’
Kazanmanın verdiği gazla keyfi yerine gelen takımın kendi arasındaki muhabbetidir.
8. ‘’Kalecininin ücretini de mi biz ödüyoruz?’’
Halı saha ekibine dışarıdan dahil edilen kalecinin ücretinin de sizlerin de üstüne kaldığında sıkça duyulur.
9. ‘’Düşünce güzeldi olsun’’
Pas vermeyi ya da şut çekmeyi beceremeyen adama söylenen gönül alma, tabir-i caizse gazlama cümlesidir.
10. ‘’İki gol sonra çıkarım beyler’’
Gönülsüz, idareten kaleye geçen arkadaşın cümlesidir. O iki golü yiyip kaleden çıkmak için fırsat kolladığı da görülmüştür.
11. ‘’Söyleyin adamlara haftaya tekrar yapıyoruz’’
Kaybeden tarafın yediremeyip -yenilen pehlivan misali- kaybetmenin verdiği acıyla tekrar maç yapmak için hırslandığını gösteren cümle.

Türkiye'nin 2002 Dünya Kupası Yolculuğu 1.bölüm

Herkese merhaba bu yazımızda milli takımımızın 2002 Dünya kupasındaki macerasını ele alacağız,şimdiden okuduğunuz çok teşekkürler.Türkiye milli futbol takımı Dünya kupasına katılmak için ilk başta Dünya kupası Avrupa elemeleri grup 4'de ilk iki sıraya girmesi lazımdı.Eleme grubunda rakiplerimiz. İsveç,Slovakya,Makedonya,Moldova,Azerbaycan takımlarıydı.Grubun favorisi İsveç ve Türkiye gösteriliyordu basında.Türkiye milli futbol takımımız grubunda'ki ilk maçını 02/09/00 tarihinde Moldova milli takımı ile oynadı ve maçı 2-0 net bir skorla kazandı.İkinci maçını ise 07/10/00 İsveç ile deplasmanda oynadı ve 1 puan ile eve döndü,Türkiye milli futbol takımımız.İlk iki maçta 4 puan alarak gayet iyi bir başlangıç yapmıştık,eleme grubuna.Sıra üçüncü maçlara gelmişti tarih 11/10/10 gösteriyordu rakip Azerbaycan'dı deplasman'da oynayacaktık maçı ve 1-0 galip gelmiştik.Puanımızı 7'ye çıkartmıştık,dördüncü maçlara gelindiği zaman ise rakip Slovak milli takımıydı maç 24/03/01 tarihinde oynanmıştı maç karşılıklı gollerle 1-1 bitmişti,deplasman'dan 1 puanla dönmek iyi bir şeydi.Sıra beşinci maçlara gelmişti rakip Makedonlardı maç deplasman'da oynanıyordu maçı 2-1 kazanmıştık bu puan ilaç gibi gelmişti millilerimize.Maç 28/03/01 tarihinde oynandı bu arada.Altıncı maçta rakip Azerbaycan'dı deplasman'da 1-0 yenmiştik bu sefer evimizde oynuyorduk ve net bir skorla 3-0 galip geldik.Maç 02/06/01 tarihinde oynandı.Yedinci maçlarda rakibimiz kolay gibi görünen Makedonya milli takımıydı ama evimizde 3-3 berabere kalmıştık.İlginç bir şekilde puan kaybı yaşamıştık.Maç 06/06//01 tarihinde oynanmıştı.Sekizinci maçtan puan almamız gerekiyordu deplasmanda Slovakları 1-0 ile geçmiştik maç 01/09/01 tarihleri arasında oynandı.Yavaş yavaş son maçlara gelinmişti dokuzuncu maçta rakibimiz İsveç olmuştu ne yazık ki evimizde 2-1 mağlup olmuştuk ve acı bir puan kaybı yaşamıştık maç 05/09/01 tarihinde oynandı.Son maçta grubumuzun en güçsüz rakibi olan Moldova ile oynadık,maç deplasmandaydı ve kolay lokma olmuştu 3-0 bitmişti maçın oynandığı tarih ise 07/10/01.Grup maçları sona ermişti topladığımız 21 puanla İsveç milli takımın ardından gruplardan çıkmıştık.Avrupa elemeleri Play Off turuna kalmıştık.Play Off' turunda rakibimiz Avusturya olmuştu ilk maçı 10/11/01 tarihinde deplasman'da oynadık maçı 1-0 aldık.Rövanş maçında evimizde 5-0 gibi flaş bir skor ile kazandık ve Dünya kupasına katılmaya hak kazandık.İkinci bölüm'de görüşmek üzere kendinize iyi bakın... :)

Kocaelispor - Sakaryaspor incelemesi

Herkese merhaba bu yazımızda önemli Türkiye derbileri arasında olan ve Marmara derbisi olarak adlandırılan Kocaelispor-Sakaryaspor derbisini ele alacağız şimdiden okuduğunuz için teşekkürler.Adı her ne olursa olsun,ne zaman oynanırsa oynasın her zaman önemli olan,gündem konusu olan bir mücadele Kocaelispor-Sakaryaspor.Marmarsa bölgesinin iki güzel şehrinin mücadelesi eski tarihlere dayanıyor.Kocaelispor 1966 tarihinde,Sakaryaspor ise 1965 tarihinde kurulmuştur.Her iki takımın taraftar grupları çok ateşli ve takımına bağlıdır.Kocaelispor taraftar grubunun adı Hodri Meydan,Sakaryaspor taraftar grubunun adı ise Tatangalar'dır.Sakaryaspor Göztepe futbol kulübü ile kardeş takımdır.Kocaelispor ise Antalyaspor ile kardeş takımdır.Aralarında 34 maç oynanmıştır bu maçlar sonucunda Kocaelispor 11 maç kazanmıştır,Sakaryaspor ise 13 maç kazanmıştır.10 maç ise berabere bitmiştir.Kocaelispor maçlarını İsmet Paşa stadyumun'da,Sakaryaspor ise Sakarya Atatürk stadyumun'da oynamaktadır.Aralarımda oynanan en maçlarda en farklı galibiyeti 1991/1992 sezonunda Kocaelispor 6-2 sonuçla kazanmıştır.Derbide oynanan en son maçı ise 2010/2011 sezonunda Sakaryaspor 5-1 skor ile kazanmıştır.Bu arada 60-70 km mesafe vardır iki şehir arasında derbiler hariç normal hayatta can ciğer kuzu sarması gibilerdir.Futbol tarihleri bu kadar  ortak özelliğe sahipken tabiki bir husumet olması normaldi.Bu husumetin tanımı meşhur holigan filmimiz''Green Street Hooligans''ın bir repliğinden alıntılayacağım;
- Taraftarları birbirinden  nefret ederler,esşi benzeri  görülmemiş bir nefret.
- Bir bakıma yankeeler ve red soxlar gibi mi?
- Hayır, daha çok  İsrailliler ve Filistinliler gibi.
Maalesef öyle.Sürekli kavga anıldı  Kocaelispor ve Sakaryaspor'un derbisi.Kavga gürültü-bıçak akla gelen bir derbi.Tribünlerde hep bir atışma...Bu arada Kocaelispor zamanın'da UEFA kupasında' mücadele etmiştir.Sakaryaspor ise kadrosunda zamanın'da önemli futbolculara yer vermiştir.Tuncay Şanlı,Hakan Şükür,Oğuz Çetin,Aykut Kocaman,Aykut Yiğit,Nezihi Tosuncuk gibi isimler ter dökmüştür.Kocaelispor 1979-1980,1991-1992 sezonunda 1.lig şimdi ki adıyla TFF.1 ligde şampiyon olmuştur,Sakaryaspor ise 1980-191,1986-1987,2003-2004 sezonunda 1.lig de mutlu sona ulaşmıştır.Türk futbol tarihinde bu iki güzide kulüp nice başarılar elde etmiştir,marmara bölgesinin elit şehirlerinden olan Kocaeli hem sanayisi hem de pişmaniyesi ile ön plana çıkmaktadır,Sakarya ise sapanca gölü ile ayrı bir taht kurmuştur gönlümüzde.Bu iki şehir de futbol denilince her şey duruyor,Kocaelispor amatör ligde oynadığı zaman maçlarına 20.000 taraftar gelmişti.Ama ne yazık ki bu iki kulüp eski başarılarının uzaktalar.Kocaelispor 3.lig de mücadele ediyor,Sakaryaspor ise 2.lig de mücadele edecek.Sakarya Atatürk stadı 13.216 kişi kapasiteli bir stad.Kocaelisporun stadı ise yenilendi ve şimdi ki adıyla Kocaelisspor 1966 stadyumu oldu.Yakın zamanda Hodri Meydan gurubunun üyelerinden Serhat Boz kavga'da öldüğü için Hodri Meydan grubu dağıldı,bu arada ölen Serhat Boz kardeşimize Allah'tan rahmet yakınlarına ise sabır diliyorum.Hodri Meydanın başkanı Özgür Taşkıran'dır.Tatangalar grubunun başkanı ise Murat Ercan'dır.Elimden geldikçe sizi bilgilendirmeye çalıştım eğer sürç-i lisan etmişsem affola kendine iyi bakın... :)

Gürcistan'da spor ve futbol

Herkese merhaba bu yazımızda yine bir komşu ülke olan Gürcistan'ın futbol ve spor tarihini ele alacağız,şimdiden okuduğunuz için teşekkürler.Gürcüler futbol ve sporu çok seven bir millettir ve önemli sporcuları bulunmaktadır.Gürcistan milli futbol takımı SSCB'nin dağılmasından sonra 1990 yılında kurulmuş ve ilk resmi maçına çıkmıştır.Takımı şu anda Vladimir Weiss çalıştırmaktadır.Kadro değeri 27.000.000 EUR'dur.Dünya kupası Avrupa elemeleri D grubunda yer almaktadır.Son maçında Moldova ile 2-2 berabere kalmıştır.Ağustos ayında İrlanda Cumhuriyeti ile maçları vardır.Ülkenin Umeglesi Liga adında üst düzey profesyonel futbol ligi vardır.Bu lig 1990 yılında kurulmuştur ve UEFA ligleri sıralamasında 38.sıradadır.Ligde 10 takım mücadele etmektedir.Ligin önemli ekipleri Dinamo Tbilisi,Torpedo Kutaisi,Lokomotiv Tbilisi,Samtredia diye sıralanır.Ligin en son kazananı Dinamo Tbilisi'dir.Ülkenin Avrupa'da oynayan veya oynamış önemli futbolcuları vardır bunlar sırasıyla Zurab Hizanişvili,Kaha Kaladze,Levan Kobiaşvili,Levan Mchedlidze,Şota Arveladze,Arçil Arveladze,Aleksandre Amisulaşvili,Jano Ananidze'dir.Ayrıca Gürcistan'da yada dışı bahis ve kumar oynanması çok yaygın bir durumdur.Gürcistanın en önemli derbisi Dinamo Tbilisi ve Lokomotiv Tbilisi arasında oynanır ve Tiflis derbisi olarak adlandırır.Ancak Gürcistan'da Türk spor takımlarını tutan insan sayısı'da oldukça fazladır.Gürcistan futsal sporunda da gelişmiş bir ülkedir.Futsal milli takımımız Gürcistan futsal milli takımına 1-0 mağlup olmuştur.Ayrıca çeşitli olimpiyatlar'da Gürcistan'da yapılmaktadır.Gürcistan da sadece futbol sporu bulunmamaktadır,Önemli basketbol oyuncusuna sahiptirler Zaza Paçulia adlı oyuncuları NBA ekiplerinden Golden State Warriors'da oynamaktadır.Ayrıca 2017 Avrupa eskrim şampiyonası Tiflis'de düzenlenmiştir.Kayak,voleybol,boks hatırı sayılır bir yeri vardır.Gürcistan atletizm alanın'da son zamanlar da büyük başarılar sağlamıştır. Gürcistan'ın spor alanlarında ki rakipleri Azerbaycan,Ermenistan'dır.Ayrıca konumuzla ilgisi olmamasına rağmen bilgilendirmek istiyorum Gürcistan'da vize uygulaması olmamaktadır,giriş ve çıkışlar ücretsiz olarak yapılmaktadır.Ayrıca ülkenin basketbol ligi'de bulunmaktadır ve 8 takım mücadele etmektedir.En önemli takımları Dinamo Tbilisi ve Kutaisi basket kulüpleridir.Gürcistan milli basketbol takımı,Gürcistanı uluslararası alanda temsil eden tek basketbol takımıdır.1 kez Avrupa Basketbol şampiyonasına katılmışlardır.Halter sporunda'da başarılı elde etmiştir Gürcü sporcular Lasha Talakhadze 105 kiloda dünya rekoru kırarak altın madalya elde etmiştir.Ülkemizde gürcü futbolcular bir dönem oynamıştır en önemlileri ise Şota ve Arçil kardeşlerdir.Şota Trabzonspor futbol kulübünün efsaneleri arasına girmiştir..Arçil kardeşi ise abisi kadar fazla aktif olamamıştır süper ligde. Şota 1995-1996 sezonunda attığı 25 gol ile gol kralı olmuştur,Türkiye de 1993 ve 1997 arasında oynamıştır.1998 senesi Hollanda ekibi Ajax transfer olmuştur.Daha bir çok gürcü sporcular ülkemizde ter dökmüştür Zaza Paçulia Ülkerspor altyapısından yetişmiş bir basketbolcudur ayrıca çift vatandaştır.Zaza ilk maçına 1999-2000 sezonunda çıkmıştır.2011-2012 yılları arasında NBA'deki lokavt sezonu süresince  Beko Basketbol ligi takımlarından Galatasaray'da forma giydi.Kısacası sizi bilgilendirmeye çalıştım eğer hata yapmışsam kusura bakmayın,kendinize iyi bakın... :)

Türkiye'ye gelen en iyi yabancılar 1.Bölüm

Unutamadığımız Eski Futbolcular

Franck Pierre Ribéry (GS 2004-2005)

Daniel Owefin Amokachi (BJK 1996-1999)

Pierre van Hooijdonk (FB 2004-2005)

Alexsandro de Souza (FB 2004-2013)

Gheorghe Hagi (GS 1996-2001)

Şota Arveladze (TS 1993-1997)

Les Ferdinand (BJK 1989-1990)

Nicolas Sebastien Anelka (FB 2004-2006)

Didier Yves Drogba Tébily (GS 2012-2014)

Óscar René Cardozo (TS 2014-2016)

Teşekkürler baktığınız için,kendinize iyi bakın... :)

Suriye'de futbol

Herkese merhaba bu yazımızda ülkemizin de komşusu olduğu Suriyenin futbol tarihini ele alacağız.Şimdiden okuduğunuz için teşekkürler.
Suriyeliler 15 Mart 2011 tarihine kadar normal bir vatandaş olarak hayatlarını sürdürüyorlardı.Hayat akıcı bir şekilde devam ediyordu ki takvim yaprakları o unutulmayacak günü gösterene kadar 15 Mart 2011 Suriye ve Arap baharı için önemli bir gün olarak tarihinin tozlu sayfalarına geçecekti.Olaylar başlamadan önce diğer Arap ülkeleri de karışık bir durum içindeydi,daha doğrusu ülkeyi bölmeye çalışan emperyalist güçler tarafından kirli oyunlarla yönetilmek isteniyordu ve öyle de oldu Suriye'de 2011'de başlayan savaş 6 yıldır devam etmektedir,milyonlarca can ve mal kaybı yaşanıyor hâlâ.Kısaca konumuza giriş yapalım,Suriye'de futbol önemli bir yere sahiptir,ülkenin profesyonel futbol ligi bulunmaktadır.Ligde 16 takım mücadele etmektedir.Ülkenin önemli takımları arasında Al-Jaish,Tishreen,Al-İttitad,Al-Wahda gibi takımlar bulunmaktadır.Suriye futbol fedarasyonu 1936 yılında kurulmuştur.Ülkenin milli takımı da mevcuttur ve önemli oyuncuları vardır.Sanharib Malki,Raslan Al Kurdi,Ahmed Al Salih,Ahmed Kalasi gibi.Suriyeliler futbolu çok sever,savaş öncesine kadar stadyumlar dolu ve taraftar maçlara önem veriyordu simdi ise can güvenliği olmadığı için eskisi gibi gitmiyorlar.Suriye milli takımını Ayman Hakeem yönetiyor ve Suriye milli takımın kadro değeri 3.900.000 EUR.Amaçları Dünya kupası 2018 katılmak,Asya eleme turunda mücadele eden Suriye en son maçında Çin milli futbol takımı ile 2-2 berabere kaldı.Ağustos da Katar ile maçları var.Suriye Milli futbol takımı maçlarını genelde iki stadyumda oynuyor,bunların birincisi Tuanku Abdul Rahman ikincisi Hang Jebat stadyumu.Suriye liginin derbileri de mevcuttur.En önemli derbisi Lazkiye kentinin iki büyük futbol takımı olan Tishrin ile Hattin futbol kulüpleri arasında oynanıyor.Türkiye ve Suriye arasında ilk maç 20.11.1949 yılında 35.000 kişi karşısında Ankara 19 Mayıs stadyumunda oynamıştır ve maçı ülkemiz 7-0 kazanmıştır.Fifa Dünya sıralamasın'da Suriye milli futbol takımı 77.sırada yer alıyor.Yaş ortalaması 26.7,puanı ise 436.Suriye milli futbol takımının en farklı galibiyeti ise 13-0 skor ile Muskat Umman karşısında almıştır.Elimden geldigince anlatmaya çalıştım,hatam olmuşsa kusura bakmayın kendinize iyi bakın... :)

Fenerbahçe 6-0 Galatasaray (6 Kasım 2002)

TÜRKCELL SÜPER LİG 2002-2003 SEZONU
(6 KASIM 2002)

2000'LERİN EN EFSANE MAÇI   
Takvim yaprakları 6 Kasım 2002 gösteriyordu,maçı Mustafa Çulcu yönetiyordu,maç öncesine kadar her şey normal devam ediyordu ve maç başlamadan sosyal medyalarda spekülasyonlar bayağı artmıştı.Her iki takım için bu maç dönem noktasıydı. Fenerbahçe futbol kulübünü o dönem Werner Lorant yönetiyordu. Galatasaray'ı ise imparator lakaplı Fatih Terim yönetiyordu.Maç Şükrü Saracoğlu stadyumunda oynanıyordu.Maçın yardımcı hakemleri Münir Takpak,Koray Gençerler idi.Maçı 54.200 kişi izliyordu,O maça kadar Fenerbahçe son 5 maçında 2 galibiyet 3 beraberlik almıştı. Galatasaray ise son 5 maçında 3 galibiyet 2 mağlubiyet almıştı.Maça ev sahipliğinin verdiği güvenle Fenerbahçe hızlı başlamıştı.Gelişen Fenerbahçe atakları Galatasaray kalecisi Mondragonu zor durumda bırakıyordu. Galatasaray fazla aktiflik gösteremiyordu,rakibi karşısında,maçın birinci golü dakika 9'da Tuncay Şanlıdan gelmişti durum 1-0 olmuştu.Galatasaray bu golden sonra daha dikkatli olmaya başlamıştı, ama Fenerbahçe durmak bilmiyordu, dakika 38'de Ariel Ortega durumu 2-0 yapmıştı, Bu gol gerçekten Galatasaray futbol kulübünü iyice sersemletmişti.Dakikalar artıkça Fenerbahçe akın akın rakip kaleye hücumlarını artırıyordu.Maçın ilk yarısı 2-0 bitmişti.Fatih Terim sinirli olarak soyunma odasına gidiyordu.İkinci yarı daha kararlı bir şekilde maça başlamak,isteyen Galatasaray kulübü maça başladı.İlk yarıya nazaran daha dikkatli olmak zorunda idiler.İkinci yarının ilk golü dakika 68'de Serhat Akından geldi durum 3-0 oldu,bu maçtan sonra Serhat Akına Kadıköy boğası lakabı takılacaktı.Galatasaray git gide iyice maçtan düşmeye başlamıştı.Dakika 75'de sahneye tekrar Serhat Akın çıkıp durumu 4-0 yapan golü attı,resmen Serhat ben buranın ağasıyım diyordu.Galatasaray çabalıyor ama elden bir şey gelmiyordu,Fatih Terim 2000 yılındaki Arsenal maçında bile bu kadar çaresiz olmamıştı.Dakika 78'de sonradan Trabzonspor kulübünde oynayacak olan Ceyhun Eriş durumu 5-0 yapmıştı.Maç artık Galatasaray adına bitmişti,büyük bir darbe yiyordu bu gece aslan ama çaresizce dakikalar geçiyordu.Maçın son golünü dakika 86'da Ümit Özat atmıştı.Skor tabelasında durum 6-0 yazıyordu o akşam aslan büyük bir kabus içersin'de Fenerbahçe taraftarının dalgacı tezahüratlarını dinliyordu,maç bitmişti Fatih Terimin aslanları o maçta adeta kedi kesilmişlerdi.Gazeteler ertesi sabah manşetlerinde 6-0 başlıklarını atmışlardı,2000'lerin en unutulmaz maçları arasına girmişti o akşam yaşananlar.Bu yazım ilk deneyimim,kusura bakmayın hata yapmışsam,özür dilerim.Tarafsız bir şekilde yorumladım okuduğunuz için teşekkürler kendinize iyi bakın... :)